انتحال و تر حقى جمعيتى

The Committee of Undertaking and Plagiarism

3 Ocak 2014

Örtü

    (...)
   - Yanlış anladın, anne. Nasıl diyeyim?... Yani senin anlayacağın, işten çıkarıldım. Artık daire falan yok. 
   Ayşe'nin rengi birdenbire bembeyaz oldu. Dudakları birbirine yapıştı. Gözü bir an yerdeki kilimin acayip motifine takıldı. Bu, ne olduğu belirsiz, karışık bir şekildi. Sonra bir şey söylemeden çıktı, ocağa bakmaya gitti. Kazanın altında alevler türlü garip biçimler alıyordu. Hayatın düzeni bozulmuştu, her şeyi karmakarışık görüyordu. 
   Yarım saat sonra haber verdi: 
   - Su hazır. 
   Süleyman, vücudunu çıplak görünce kendini biraz yadırgadı. Her yıkanışta bu böyle olurdu. "İnsanlar vicdanları gibi vücutlarını da hep örtülü görmeye alışmışlar" diye düşündü. Kendi kendini inceledi. Hiçbir sakatlığı yoktu. Hafif bir kıl tabakasıyla örtülü göğsü, karnı, kol ve bacakları gergin ve taze bir deriyle kaplıydı. Adaleleri sert ve kuvvetli görünüyordu. Erkekliğinin en olgun çağında kullanılmamasına karar verilmiş, işe yaramaz hurda otomobiller gibi ıskartaya çıkarılmıştı. Kendi kendini alıcı gözüyle şöyle bir tarttı: