Çünkü fikir tek başına gelmiyordu. Mahluku öldürme fikri, mahluku öldürmeme fikrini de çağırmış bulunuyordu. Mahluku öldürmeme fikri mahluk'un kim olduğu fikrini, bu ise bir mahluk yaratma fikrini çağrıştırıyordu; onun erotik ve diğer açılardan işlevsel ve işletilmesi ekonomik olmalı fikri kendiliğinden doğuyordu, erotik fikrinin doğumu kolay oluyordu, neredeyse kendiliğindendi; ekonomi kavramları da öyle sezaryene filan ihtiyaç duymuyorlardı, hepsi geliyordu, fikir bana gelmiş bulunuyordu. Kelimelerin sırtına biniyordu, onlara yan yana gelmeye ikna ediyor, razı gelmeyenlere dersini hemen oracıkta veriyor, onları zora koşuyor, bunun için öküz sinirinden yapılma kırbacını pek güzel işletiyordu; el ele tutuşan kelimeler silsileler halinde yağlı kıvrımlı organın uygun kuytularını kendilerine mesken tutuyorlardı ve başlıyordu aralarında hararetli tartışmalar, değerlendirmeler, sonuçsuz bildirgeler, sanırsınız etkisiz bir devrim konseyi toplanmıştı, fikirler işlerine yarayan kelimeleri pek güzel yaylarında geriyor ve diğer fikirlerin yuvalandığı kümelendiği köşeye doğru fırlatır, bu arada kendilerine gönderilen etkin ve tehlikeli kelimeleri savuşturmak için yine kelimelerden yaptıkları kalkanları (burada tunç kelimesi devreye gidiyordu ama bütün bunların irdelenmesi ortaya devasa bir iş çıkarır, bu yüzden işleyişin neye benzediğine dair fikir vermesi bakımından tunca işaret etmekle yetiniyoruz) kullanıyorlardı; savaş başlamıştı, kimse geri adım atmıyor hiçbir şey olmuyordu. Böylece horonlar tepildi, halaylar çekildi, sim sim oynandı, ağız dolusu gülündü, gidip geldiler etrafa ışık ve neşe saçtılar, bağırıp itiştiler kendilerinden geçtiler, kendileri oldular ve başkalaştılar; diğer kelimelerle hemen çözülecek ittifaklar kurdular, susup sindiler, beyni o ince elementi o masum sustalıyı ele geçirdiler, ayarlarıyla oynadılar, içinden çıkılmaz bir duruma getirdikten sonra artık bıraktılar, fikirler işlerini bitirmiş, beyni kendi olmaktan çıkarmışlardı, fikir sahibi olan beyin artık kendisi değildi; beden, beyin sahibi oluyordu artı, kendisi değildi; fikir, beden sahibi oluyordu, şimdi kendisiydi pek iyiydi.