انتحال و تر حقى جمعيتى

The Committee of Undertaking and Plagiarism

9 Şubat 2012

Barış

   İlk dakika: Boynunuzu sıyırıp geçen duyulanma. Ilık ılık yayılıyor. İkinci dakika, karın boşluğunuzu ansızın bir soğuk dalgası kaplıyor, ardından bunun yerini müthiş bir bilinç açıklığı alıyor. Çalışma kapasiteniz on katına çıkıyor. Bütün karamsar duygulardan kurtuluyorsunuz. Bu, insan ruhunun ulaştığı doruk noktası. Eğer ben tıp bilgim sayesinde yoldan çıkmış biri olmasaydım, bir insanın normal koşullarda çalışabilmesi için morfinin şart olduğunu söylerdim herhalde. Ufacık bir sinir ağrısı insanın iflahını kesmeye yetiyorsa, insanın iyi olması bir işe yaramıyor! 
   Anna K. korkuyor. Çocukluğumdan beri hep başkalarından farklı karakterde biri olduğumu söyleyip onu yatıştırdım.

   2 Mart
   Güzel bir söylenti yayılmakta. Nikola... Alaşağı edilmiş olmalı.

   * * * 

   Çok erken yatacağım. Dokuza doğru...
   Çok iyi uyuyorum.


   10 Mart
   Ötede, devrim oldu. Günler uzuyor. Şafak, biraz daha maviye çalan tonlarda...
   Tan yeri ağarırken daha önceleri hiç görmediğim kadar çok düş görüyorum. Tıpatıp birbirine benzer düşler. 
   Şöyle... Rengârenk ışıkların yayıldığı, pırıl pırıl bir sahne... Amnéris, elindeki yeşil tüyü sallayarak şarkı söylüyor. Orkestra doğaüstü, olağanüstü uyum içinde. Öyle bir güzellik ki sözle anlatılamaz. Kısacası normal bir düşte müzik sessizdir. (Normal bir düşte mi? Ayrıca, bir düş bir başka düşten daha normal nasıl olur, bilmem. Neyse, dalga geçiyorum.) Benim düşlerimde olağanüstü güzellikte işitselken, başkasının düşünde sessiz! En güzeli de istediğim an müziğin sesini kısıp açabilmem. Savaş ve Barış'ta Petya Rostov betimlemesi vardır; yarı uyur yarı uyanık aynı durumu yaşar. Lev Tolstoy müthiş bir yazar! 
   Şimdi görüntü saydamlaşıyor. İşte şimdi Aida'nın parıltılı renklerinin arasında, oda kapısından bu yana çalışma masam, lamba, cilalanmış döşeme... gözle görülür bir gerçeklikte ortaya çıkıyor... ve Bolşoy tiyatrosu orkestrasının müzik şöleni arasında usul usul vuran kastanyetler gibi, hoş bir biçimde yaklaşan ayak seslerini açık açık duyuyorum. 
   Bu demektir ki saat sekiz olmuş. Anna beni uyandırıp hasta kabulde neler olup bittiğini söyleyecek. 
   Ayrıca dün bunun denemesini yaptım. 
   Anna - Sergey Vasiliyeviç...
   Ben - Dinliyorum... (müzik alçalıyor: "daha güçlü.")
   Görkemli bir akor çınlıyor.
   Re diyez...
   Anna - Yirmi kişi kaydoldu. 
   Amnéris (şarkı söylüyor). 
   Aslında bunları yazarak dile getiremiyorum. 
   Bu düşlerin ne zararı var? Hiç... Sonra güçlü bir biçimde kalkıyor, işime gücüme bakıyorum. Üstelik çok iyi çalışıyorum. Daha önce hiç olmadığı kadar yarar sağlıyorum bu düşlerden. Bunda şaşıracak ne var ki? Bütün düşüncem eski karım üzerine yoğunlaşmış, hepsi bu. 
   Şimdi kendimle barışığım. 
   Barış. 



   Mikhail Bulgakov, Morfin

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder